E-Bülten / Mart 2021 / 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü

Tüm çalışmalarımızda, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yönelik farkındalığı artırmak temel hedeflerimizden. Bu kapsamda oturumlar düzenliyor, yeni projelere adım atıyoruz. 

25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nü de içine alan ve uluslararası kabul gören 16 günlük aktivizmi biz de çalışmalarımıza dâhil ettik. Bu yıl bu kapsamda dünyanın dört bir yanında kadın haklarına dikkat çekilirken COVID-19 pandemisi sürecinde kadınların yaşadıkları zorluk ve eşitsizlikleri artan şiddet, geçim kaynaklarına erişim, sağlık hizmetlerine erişim ve artan iş yükü konularında hazırladığımız videolarla görünür kılmayı hedefledik. 

25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü için kadınlarla etkinlikler yaptık. Bu etkinliklerde şiddetin önlenmesi ve kadınların erişebileceği hizmetler hakkında konuşuldu. Kadına yönelik şiddet çeşitleri ile ilgili farkındalığı artırmak temel amacımızdı. Düzenlenen oturumlarda kadınlar duygularını ve düşüncelerini paylaştılar. Oturumlarda kadınların geribildirimleri şu şekilde:

Katılımcı: Günümüzde aslında her kadına şiddet uygulanıyor. Bekar, evli, yaşlı… Kanunlar kadınların yanında olsa da yeterli olmuyor. Hala şiddet devam ediyor. Kadın abisinden babasından şiddet görüyor, şikâyetçi olsa bile yine eve döndüğünde aynı şekilde şiddete maruz kalıyor. Ne yazık ki etrafımızdaki kadınların evlendikten sonra dışarı rahatça çıkması yasak. Giyeceği kıyafeti bile ya eşi ya da kayınvalidesi seçiyor. 

Katılımcı: Şiddetin çeşitli türleri vardır maalesef. Gerek fiziksel gerek sözel anlamda yapılan şiddetler. Ama sadece eşler tarafından kadınlara uygulanmıyor. Mesela ailesi tarafından zorla çalıştırılan ve kazandıkları paraya el koyulan kız çocuklarımız var. Tüm şiddet türleri zorlayıcı.

Katılımcı:  Benim için şiddet demek kadının haklarından mahrum olması demek, eğitim hakkının elinden alınması demek. Evin içindeki haklarından da mahrum olması ve kadını makine olarak görmeleri, kadınların düşünceleri ve fikirlerinin olmadığını düşünmek ve böyle davranmak şiddettir.

Katılımcı: Kadının özgürlüğünün elinden alınması sadece kocasına ve çocuklarına hizmet eden biri gibi  görülmesi çalışma özgürlüğünün elinden alınması. Üniversite mezunu olan kadınlar var ama çalışmalarına izin verilmiyor. Bazı ailelerin çocuklarını  eğitim hakkından mahrum bırakması. Özellikle kız çocuklarını okula gönderilmemesi ya da erkenden evlendirilmesi benim için  şiddet türüdür.

Katılımcı: En önemli şiddet türü de sözel anlamda yapılan şiddettir. Bu kadının kıymetsiz hissetmesine, özgüveninin kırılmasına sebep olur.  Kız çocuklarının mirastan mahrum edilmesi kadınlara ekonomik özgürlüklerinin verilmemesi şiddettir. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi de şiddet türüdür.  Savaş zamanı Suriyeli kadınlar bu şiddete çok maruz kaldı.  Ailesinden de baskılara maruz kalan kadınlar da oldu. Hepsi şiddet türlerinden biridir.

Katılımcı : Cinsel anlamda yapılan şiddetten fazla bahsedilmiyor. Maalesef birçok kadın maruz kalıyor. Kadınların fazla konuşmadığı konuşmaması gerektiğini düşündüğü şiddet türü bence. Evli kadınlar eşlerinden cinsel anlamda şiddete uğruyor. Sözel veya fiziksel şiddete maruz kaldığında konuşabiliyor ancak cinsel şiddete maruz kaldığında konuşmamayı tercih ediyor.

Katılımcı: Kadınlar ve kız çocukları ev içinde şiddete maruz kalıyorlar. Ailelerinden baskı gören kız çocukları bir kişi onlarla evlenmek istediğinde hemen kabul ediyorlar. Maalesef evlendikten sonra o da şiddete maruz kalabiliyor. Şiddet ve baskı hala devam ediyor.

Oturumlar İstanbul, Kocaeli ve Adana ofisleri tarafından birlikte planlandı ve bu illerden yaralanıcılar etkinliklere katıldılar.