Mavi Kalem İç Kapasite Geliştirme Çalışmaları kapsamında düzenlenen: ARAPÇA OKURYAZARLIĞI GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI
Daha nitelikli hizmet için etkin iletişim…
Çalıştığımız kişilerle etkin iletişim kurabilmenin bir koşulu da anadilinde hizmet vermektir.
2012 yılından beri Suriyeli mültecilerle de çalışıyoruz, doğru ve etkin iletişim kurabilmek için öncelikle Arapça konuşabilen ekipler oluşturuyoruz.
Türkiye’de bu konuda kısmen avantaja sahibiz çünkü Arapça konuşabilen bir nüfus var. Ancak Arapçanın ailede konuşulan dil olarak öğrenilmesi, yalnız konuşma dili olarak kullanılmasına yol açmış, günlük yaşamda ihtiyaç olmadığından okuryazarlık gelişmemiş.
Biz de çalışmalarımızın bir kısmında Arapça konuşabilen ancak okuryazarlığı olmayan sosyal çalışmacılarla çalışıyoruz. Aynı zamanda onları Arapça okuryazarlık becerisine sahip olmaları için destekliyoruz.
Çalışmalarımızda yazılı Arapça dokümanlar üretilmektedir. Örneğin; eğitimler için sunum ve kitapçıklar, atölyeler için sunum ve kılavuzlar, bilgilendirme amaçlı broşür ve föyler, ayrıca kayıt ve onay formları Arapça olması gereken materyallerdir.
Çalışmalara katılanlardan yazılı alınan geri bildirimler ve değerlendirmelerin çoğu, katılanların anadilinde içeriğe sahiptir. Mobil iletişim platformlarındaki iletişim grupları üzerinden yürütülen iletişimde de Arapça okuryazarlık bilgisine ihtiyaç duyulmakta.
Bütün bu yazılı süreçlerin çevirmen/ler aracılığı ile yürütülmesi sağladığımız hizmetin niteliğini, etkin iletişimi ve sonucu etkilemektedir.
Tüm bu gerekliliklerden yola çıkarak öncelikle danışanlarla çalışan ve Arapça konuşma becerisi olan ekip arkadaşlarımızı okuryazarlık konusunda desteklemeye karar verdik. Elbette yer olduğu oranda, isteğe bağlı olarak diğer ekip arkadaşlarımız da çalışmaya katıldı.
2020 yılında bizi harekete geçiren ivme iletişim sorunlarının önüne geçmek, verdiğimiz hizmetlerin kalitesini ve çalışma arkadaşlarımızın becerilerini artırmaktı.
Diğer yandan Arapçanın bölgelere göre farklılık gösteren lehçelerle konuşulması da zaman zaman ekip üyelerimizin ve danışanlarımızın birbirini net olarak anlayamamasına neden oluyor. Çalışmanın yürütücüsü Dr. Ali Çağlar Deniz bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Arapçada; bilim, kültür, din ve sanat dili olarak kullanılan Standart Modern Arapça (Fusha) ile Arap halklarının bölgeden bölgeye değişiklik gösteren lehçeleri (Ammi) farklı iki dil gibi ayrışmakta. Fusha, aynı zamanda tüm Arap dünyasının kullandığı bir yazı dili olduğundan, bu dili bilmeyen kişiler, kırsalda kullanılan yaklaşık 200-300 kelimelik yerel Arapça lehçesiyle diğer Araplarla nispeten anlaşabilseler bile örneğin Arap medyasını takip edememekteler. Bu dili öğrenmek isteyen bireyler bir Arap ülkesinde yaşamaya başladıklarında da yaşadıkları bölgenin Arap lehçesine (temelde Levanten [Şam], Halic [Arap Körfezi], Necid [Hicaz], Mısır, Kuzey Afrika, Malta vb. lehçelere) aşina olurlar. Bu nedenle tüm dünyada Arapça dil eğitiminde ortak yazı dili olan Fusha dersleri verilmektedir.”
Arapça okuryazarlık çalışmasını bir yabancı dil destekleme atölyesi olarak kurguladık ve ilgili herkesin katılımını mümkün olduğunca teşvik ediyoruz. Danışanlarımızla doğrudan çalışan sosyal çalışmacılar, telefon ile danışmanlık verenler, etkinlik uygulayıcıları, bilgilendirme toplantılarını uygulayanlar ve tercümanlar gibi ekip üyelerinin katılımına öncelik vermekteyiz ama dileyen tüm ekip üyelerimiz de bu çalışmadan yararlanabilmekte.
Yürüttüğümüz Arapça okuryazarlığı destekleyici çalışmada; Fusha Arapçasına odaklanılmakta, lehçelere kısaca değinilmekte, önemli çalışma gruplarımızdan biri olan Suriyelilerin lehçelerine (Levanten, Ammi) vurgu yapılarak Fusha ile aralarındaki farklar hakkında da bilgi verilmektedir. Aynı zamanda çalışma alanımızdaki terminolojiye ilişkin bilgilendirme de yapılmaktadır. Alan terminolojisi konusunda tercümanların da desteğe ihtiyaç duyduğunu gözlemlediğimiz için tercümanlara özel çalışmalar da yürütmekteyiz.
Çalışmaya katılanlar; harfleri kelime içinde tanıma, okuma ve yazma ile tanışma diyaloglarına hâkim olmakta, ayrıca tezkir/te’nis (erillik/dişillik), işaret sıfatları, isim ve sıfat tamlaması, isim cümlesi gibi dil bilgisi konularında da bilgi sahibi olmaktalar.
İç kapasite geliştirme çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz bu atölye, Mavi Kalem’de 2019’dan bu yana süren “Kadının Güçlendirilmesi İçin Erkek Katılımı” programına uygulayıcı ve danışman olarak destek veren Dr. Ali Çağlar Deniz tarafından yürütülmektedir. Deniz, İSMEK bünyesinde 5 yıl Arapça eğitmenliği yapmıştır.
Atölye çalışması, 6-7 kişiden oluşan başlangıç ve ileri seviye gruplarına ayrı ayrı ve çevrimiçi uygulanabilecek şekilde kurgulandı. Çalışmalara katılan ekip arkadaşlarımızın bir kısmı süreci tamamlayarak konuşma pratiğiyle dil bilgisini geliştirebilecek seviyeye geldi. Çalışma saatleri içinde uygulanan atölyeye tüm kolaylaştırıcı, teşvik edici çabalarımıza rağmen katılım konusunda direnç gösteren ekip üyelerimiz de oldu. Çalışmanın önemi, amacı, kişisel gelişimlerine katkısı kendilerine aktarıldı ancak zorunlu tutulmadılar.
Aşağıda örneklerini paylaştığımız, atölye katılımcısı ekip üyelerimizin geri bildirimleriyle yaptığımız çalışmanın katkılarını izliyoruz. Onların ihtiyaçları doğrultusunda çalışmamızı geliştirerek, önümüzdeki yıllarda da ekiplerimizi Arapça okuryazarlık konusunda güçlendirmeye devam etmeyi hedefliyoruz.
Katılımcı İzlenimleri:
“Arapça atölyesinin kültür ve dil bağlarını açıklayarak gerçekleşmesi, hem dili daha kolay öğrenmemizi sağladı hem de işimizde bu kültürel bilgileri kullanmamıza destek oluyor. Arapça müzik ve haber örneklerinin paylaşılması dili bütün yanlarıyla tanımamıza olanak sağlıyor. Özellikle yararlanıcılarla karşılaşmamıza yönelik çalışmamız, pratikler yapmamız Arapça konuşabilmemizin önündeki engelleri daha kolay aşmamızı sağlıyor. Kendimizi ifade edebilme yönünde böylesine zor bir dilde bizi cesaretlendiriyor.” Tiraje Zeynep Yüregir (Danışman-Sosyal Psikolog)
“Yaptığım etkinliklerde Türkçe konuşamayan Suriyeli kadınlarla çalışırken çevirmen desteği alıyorum. Arapça Atölyesi’ne katıldıktan sonra artık kendimi en azından tanışma evresinde Arapça ifade edebiliyorum. Hâlâ akıcı şekilde konuşuyorum diyemem ama konuşulanları anlayabiliyorum. Dillerini konuşabiliyor olmam karşı tarafa inanılmaz bir güven veriyor ve kaynaşma yaratıyor. İşimi çok severek yapıyorum ve duygumu karşı tarafa vücut dilimle de aktarabiliyorum ama aynı dili konuşuyor olmak müthiş bir fark yarattı hem bende hem onlarda. Anadili Arapça olan bir eğitmenle konuşma pratikleri yapıyoruz. Başta ezberleyerek ilerledim. ‘Kadın güçlüdür!’ cümlesi mesela. Arapça Atölyesi büyük bir kazanım oldu benim için. Diller arasındaki uyum, birleştirici özellikler hakkında verilen bilgiler de çok önemliydi. Mesela Türkçede bu kadar fazla Arapça ve Farsça kelime olduğunu düşünmemiştim. Bu atölyeye başladıktan sonra dilimizde tahmin ettiğimden çok fazla Arapça ve Farsça kelime olduğunu fark ettim. Çünkü bu süreçte Sami dilleri daha doğrusu tüm diller ile ilgili birçok şey öğrendik. Bu atölye saha çalışanlarına yönelikti aslında ama ben de katılmak istedim ve hevesle takip ettim. Sürekli tekrar ederek, ciddi bir mesai yaparak çalışırsam kazanımım artacak. Dil kültürü üzerine aldığım bilgiler, öğrenmek istesem de nasıl soracağımı bilemeyeceğim konulardı. Bu desteği sağladığı için Mavi Kalem’e ve hocamıza teşekkür ederim. Hayatımda yaptığım en faydalı işlerden biri oldu.” H. Hülya Kazancı (Sanat Eğitmeni)
“Arapça bilmiyordum. Bir yıldır Arapça Atölyesi’ne devam ediyorum. Son iki aydır Suriyeli erkeklerle bir araya geliyorum. Odak grup görüşmesinde gözlemci olarak yer alıyorum. Konuşmalarını tam anlamıyla anlamasam da artık bir fikrim oluyor. İşimi yaparken yazılı materyal olarak kullandığımız formlar var. Yazı dilini anlamak önemli. ÖncedenTürkçe rapor gelince konuya hâkim olabiliyordum. Artık toplantılarda da biraz fikir sahibi olabiliyorum. Kelimelere bir aşinalık gelişti. Temeli olan arkadaşlara göre daha yavaş yol alıyorum. Konuşma pratikleri çok faydalı oluyor. Henüz Arapça bilgim danışanlarımızla çalışırken kullanabileceğim düzeyde değil ama geliştirmek istiyorum. Göç alanında çalıştığım için arada tercüman olmadan, arada bir dil bariyeri olmadan iletişim kurmak istiyorum. Karşımdaki insan bazen ağlayarak bir şeyler anlatıyor ama arada tercüman olunca, çeviri ihtiyacı olunca, bu duygu bana anında geçmiyor, arada bir dil bariyeri oluyor. Ben anlayıncaya kadar karşı taraf o duyguyu sindirmiş oluyor. İstediğim şey, dil bariyeri olmadan karşı tarafı anlamak ve zamanında o duyguyu yakalamak. Daha çok çalışmam ve yoğunlaşmam gerek.” İlayda Hanım Kılıç (Mentor Asistanı)
“Hataylıyım ve anadilim Arapça. Aile içinde çok fazla Türkçe kelime içeren farklı bir Arapça kullanıyoruz. Mavi Kalem’de işe başladıktan sonra Suriyeli yararlanıcılarla temas etmeye başladım. Öncesinde Arapçayı aile dışında kullanmam gerekmemişti. O aşamada bir öğrenme süreci başladı. Suriyelilerin kullandığı lehçe ‘Ammi’ ile bizim kullandığımız Arapça çok benzeşiyor. Onlarla rahat anlaşıyordum ancak farklı bölgelerden gelen danışanlarımızı anlamakta güçlük çekiyordum. Bu atölye çalışmasına başladığımda beklentim okuma yazma öğrenmekti. Daha önce de öğrenmek için girişimim olmuştu ancak yaz aylarında kısa kurslara katılıyordum, hep yarım kalıyordu. Bu atölyelere düzenli olarak katılmanın çok faydasını gördüm. Artık okuyabiliyorum, yazabiliyorum. Ara vermemek gerekiyor. Danışanlarımız bizimle genelde cep telefonu üzerinden mesajla iletişime geçiyor. Telefonda iletişim gruplarımız var. Okuma yazma bilmediğim için sürekli ses kaydı atmalarını istiyordum ya da okuma yazma bilen arkadaşlarımdan yardım istiyordum. Bazen çeviri programlarını kullanıyordum ama çevirinin doğruluğundan emin olamadığım için tedirgin oluyordum. Özellikle vaka süreçlerinde onların ne dediğini tam olarak anlamak çok önemli. Örneğin kendilerine gelen bir mesajı vb. gösterdiklerinde lütfen bana okur musun diyordum ya da ofisteki arkadaşlarımdan yardım istiyordum. Şimdi bire bir vaka çalışması yürütmememe rağmen sürekli ofisteyim ve karşılaştığım bu tür durumları yardım almadan yönetebiliyorum. Bu atölyede sürekli pratik yapmak ve Standart Arapçayı öğrenmek ve okuma yazma becerisi bana işimi yaparken çok yarar sağladı. Artık ben arkadaşlarıma destek verebiliyorum. Arapça bildiğim için okuduğumu anlamakta sorun yaşamıyorum. Böylelikle Arapça bilgimi güçlendirmiş oldum. Ammi ve Standart Arapça karşılaştırması açısından bir farkındalık yaşadım. Benzerlikler olsa da farklar var. Danışanlarımız arasında okuma ve yazma bilenler Standart Arapçayı biliyor. Çünkü okullarda öğrendikleri, kullandıkları bir dil. Ama kendi lehçelerinde konuştukları da oluyor. Birbirimizi anlamadığımızda ortada buluştuğumuz dil Standart Arapça oluyor. Kendimi daha özgür hissediyorum. Kimseye danışmama gerek kalmadan daha hızlı çözüm üretebiliyorum artık. Daha öğrenme aşamasındayım ama geliştirmek için kişisel çaba sarf etmek gerekiyor.” Sevda Akan Ataş (Kadın Danışma Merkezi Koordinatörü)
“Atölyeye dokuz aydır devam ediyorum. Arapça biliyordum ama okuma yazma bilmiyordum. Annem Arap kökenli. Harfleri tanıyordum ama unutmuştum. Bu atölye ile tekrar hatırladım. Hâlâ akıcı şekilde okuyamıyorum ama gelişecektir. Arapçada Ammi lehçesini biliyorum. Mesela Arapçada “ev”, “beyt” demek ama Fusha’da “menzil” de ev anlamına geliyor. Artık biri bana menzil dediğinde bunun ev demek olduğunu biliyorum. Erkek çalışmalarında moderatör Fusha konuşuyor. O çalışmaya katıldığımda artık moderatörü daha rahat anlıyorum. El yazısında çok iyi değilim ama telefonda klavyeyi rahat kullanıyorum. Daha çok sözlü iletişimi kullanıyorum işimde. Yararlanıcılarımız gündelik hayatta “Ammi”yi, eğitim hayatlarında “Fusha”yı kullanıyor. Eğitim görenler Fusha’yı da biliyor. Artık Fusha metinleri anlıyorum. Mavi Kalem’de çalışmaya başladığımdan bu yana Arapça konuşmam da gelişti. Daha fazla kullanıyorum. Artık çabalarsam Arapça bir kitap okuyabilirim. Kişisel çabayla geliştirmem gerek. Arapça bildiğinizde bire bir mimikleri yakalıyorsunuz ama araya çeviri girdiği zaman doğal bir diyalog kuramıyorsunuz, iletişimde doğallık kayboluyor. Saha çalışanlarının dil hâkimiyeti iletişim açısından çok önemli. ” Yeşim Nur Özdemir (Sosyal Çalışmacı)